Uzakdoğu'dan başlayarak Türkiye ve Avrupa üzerinden Amerika'ya kadar uzanan çok geniş bir bölgede yetiştiriciliği yapılan ceviz meyvesi, odunu, yaprağı, kabuğu ve kütüğü ile insanımıza, çiftçimize çok yönlü fayda sağlayan bir meyve türüdür. Türkiye, Dünya ceviz üretiminde 3. sırayı almaktadır.
Üretimimizin sürekli artmasına rağmen, gerek illere ve bölgelere, gerekse yıllara göre düzenli bir üretim yapılamamakta ve ağaç başına verim, olması gerekenden düşük kalmakta;
bunun sonucunda da ülkemiz ceviz dış satımı, önemli pazarları kaybetmektedir.
Bu düzensizliği önlemek için, ceviz yetiştiriciliği yapan üreticiler şu önemli hususları unutmamalıdır.
-Ceviz üretimi verim ve meyve kalitesi belli olan standart çeşitlerle yapılmalıdır.
-Yetiştiricilik, tek tek ağaçlar şeklinde değil daha çok kapama ceviz bahçeleri halinde yapılmalıdır.
-Teknik ve kültürel uygulamalar yeterli biçimde kullanılmalı, döllenme biyolojisi yönünden yeterli bilgileri edinerek gerekli tedbirler alınmalıdır.
-Ceviz, asıl ürün olarak dikkate alınarak iklim ve toprak şartları uygun olmayan yerlere dikilmemelidir.
İKLİM İSTEKLERİ
Sıcak ılıman meyve türlerinden olan cevizler, hem yüksek hem de düşük sıcaklığa karşı hassastır. Yüksek yaz sıcakları yeşil kabukta yanmalara, cevizin içinde büzülmelere neden olur. Bu zararlanmalar 35 O C'de başlar, 40-43 O C'de daha fazla etkilenir. Genç ceviz ağaçlarının taze sürgünleri 9 O C' de bile zararlanırlar ve olgunlaşmış sürgünler kurumaya maruz kalırlar. Dinlenme dönemlerinde 11.5 O C de düşük sıcaklığa dayanan ağaçlar, sonbaharın erken donlarında 8 ile 9 O C de bile zarar görebilirler. Geç ilkbahar donları, gelişen yeni tomurcukların patlama döneminde cevizlerde en fazla zararı yapar. Kapalı tomurcuklar 1 O C'ye, tam çiçeklenmede 3 O C'ye, küçük yeşil meyveler ise 1 0 C'ye kadar dayanabilirler. Bu durum, cevizlerin bu dönemde diğer meyve türlerinden daha hassas olduğunu göstermektedir.